Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, “Ekim ayından bu yana 2,3 milyon nüfusluk Gazze Şeridi’nde 1,9 milyon kişi yerinden, yurdundan edildi. Bu süreçte 200’den fazla insani yardım çalışanı, 140’dan fazla meslektaşımız hayatını kaybetti.” dedi.
Karagöz, AA tarafından hazırlanan, İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarını tüm açıklığıyla ortaya koyan “Kanıt” belgeselinin gala gösteriminde yaptığı konuşmada, belgeselde, bir soykırımın dehşet verici boyutunu ve delillerini, uluslararası hukukçuların ve insan hakları savunucularının değerlendirmeleriyle izleneceğini söyledi.
AA’nın belgeselde yer alan içeriklerden daha fazlasını ve akla hayale sığmayacak boyuttaki toplu katliamların fotoğraflarını, videolarını ve haberlerini her gün dünyaya duyurduğuna dikkati çeken Karagöz, “Bu süreçte ‘Kanıt’ kitabımız, uluslararası toplumu, İsrail yönetiminin Filistinlilere saldırılarına dair sessizliğini bozmaya ve adaleti sağlamaya çağıran önemli bir adım oldu. Bugün izleyeceğimiz ‘Kanıt’ belgeselimiz, İsrail yönetiminin Gazze’deki Filistinlilere yönelik saldırıları sırasında işlenen savaş suçlarının belgelenmesi için yeni bir delil dosyası oluşturacak.” ifadesini kullandı.
Karagöz, İsrail yönetiminin soykırımının dünyaya duyurulması için hazırlanan belgeselin, insan hakları ve basın özgürlüğü mücadelesine ciddi bir katkı sunması temennisinde bulunarak, “Savaşın ortasında, insanlık dramını belgelemek için hayatlarını riske atarak büyük bir özveriyle çalışan meslektaşlarımız ve tüm insani yardım çalışanları, bu soykırımın birer tanığı oldular. Gazze’den yükselen çığlığın karşılık bulduğu bir ses oldu o kahramanlar. Bu çaba ve kararlılık Gazze’de yaşanan acı gerçeğin dünya kamuoyuna duyurulmasında kritik bir rol oynamakta.” diye konuştu.
“Kanıt belgeseli, duymayan, görmeyen dünyayı tekrar harekete geçirme teşebbüsüdür”
Kanıt belgeselinin sadece bir görüntüden ibaret olmadığını, belgeselin, bir toplumun haritadan silinmek istenmesinin, dilsiz bir toplum oluşturma çabalarının karşısında bir duruş olduğunu vurgulayan Karagöz, şöyle devam etti:
“Bugün dünya görmüyor, duymuyor, önemsemiyor. İşte bu belgeselimiz duymayan, görmeyen dünyayı tekrardan harekete geçirme teşebbüsüdür. İsrail yönetiminin 194 gündür süren saldırılarının bilançosu her geçen gün artıyor. İsrail yönetimi 194 gündür yaklaşık 70 bin ton patlayıcı kullandı. Bu patlayıcıların tamamı Gazze’nin şehirlerine, Gazze insanlarının üzerine atıldı. Gazze’de can kaybı biz bu toplantıya başlamadan önce 33 bin 899 idi. Belki şu sıralarda bu sayı daha da artmıştır. 24 saat içerisinde Gazze’ye 40’tan fazla saldırı oldu. Ekim ayından bu yana 2,3 milyon nüfusluk Gazze Şeridi’nde 1,9 milyon kişi yerinden, yurdundan edildi. Bu süreçte 200’den fazla insani yardım çalışanı, 140’dan fazla meslektaşımız hayatını kaybetti.”
AA Genel Müdürü Karagöz, Gazze’de görev yaptığı esnada İsrail hava saldırısında hayatını kaybeden AA kameramanı Muntasır es-Savvaf’ı da anarak, Gazze’de görev alan ve hayatta kalmayı başaran meslektaşları için salondakileri alkışa davet etti.
Gazze’deki en büyük kahramanlardan birinin de AA’nın Gazze’de görev yapan foto muhabiri Ali Jadallah olduğunu aktaran Karagöz, “Hala orada mücadelesini devam ettiriyor. Belgeselde izleyeceğiniz görüntülerin önemli bir kısmı Ali’nin fotoğraf makinesinden ve kamerasından çıktı. Kanıt kitabında olan pek çok içerik Ali’nin fotoğraf makinesinden çıktı. Bugün Ali’nin eşi ve iki evladı aramızdalar. Onlara da hoş geldiniz diyorum.” ifadelerini kullandı.
“Bizim görevimiz unutturmamak, kayıt altına almak ve stratejik bir şekilde gündemde tutmak.” diyen Karagöz, şunları kaydetti:
“Belgeselimizi işte bu yaklaşımla hazırladık. Belgeselimizin yönetmeni Atakan Kerküklü’ye, yapımcısı Abdülkadir Karakelle’ye ve emeği geçen bütün Anadolu Ajansı muhabirlerine, foto muhabirlerine teşekkürlerimi sunuyorum. Katılımları dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Sayın Fahrettin Altun’a siz değerli konuklara saygılarımı sunuyorum. Hep birlikte biraz sonra izleyeceğimiz belgeselin insan hakları ihlallerine karşı tüm dünyayı uyandırmasını, bir uyanışa vesile olmasını temenni ediyorum.”